TEDBİR

Tedbir’, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt ettiren; ömrün yıllarını ve günlerini akıl ve hikmetle değerlendirip iyi idare etmeye yardım eden bir fazilettir.

Her ne kadar tedbir faziletin bütünü değilse de onsuz faziletlere ulaşmak mümkün olmaz. Tedbir, yalnız yürümez. Uyanıklık ve dikkatli olmanın arkadaşlığı ile hareket eder ve rolünü oynar. Ayrıca selim aklın bütün dikkatlerini topladığı şeylere yönelir ve uyar. Doğruyu yanlıştan ayırmak için selim olan aklın ölçeğine başvurmayarak bir şeyde başarı sağlayan kişiye tedbir sahibi denmez. Böyle kimsenin başarısı ne olursa olsun yalnız şansının müsaade ettiği kişi ismini alabilir.

Müslüman her zaman uyanık olup dünyadaki tehlikelere karşı tedbirini almalıdır. Allah (c.c.) Müslümanlardan böyle davranmalarını istemiştir. Çünkü düşmana karşı bir an bile tedbir elden bırakılamaz. Atalarımızın da dediği gibi ‘su uyur düşman uyumaz.’

Allah Teâlâ Müslümanlara şöyle buyuruyor:

“Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah'ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size 'eksiksiz olarak ödenir' ve siz haksızlığa uğratılmazsınız.” [1]

“Ey iman edenler! Tedbirinizi alın; bölük bölük savaşa çıkın yahut (gerektiğinde) topyekûn savaşın.”  [2]

Tedbiri üç şey bozar:

1- Ortak ve o işle ilgilenenlerin çok olması. Bu durumda o işle ilgilenenlerin her biri bir başka yöne çekeceğinden tedbir bozulur.

2- Tedbir alan kişilerin arasında ikiyüzlü ve çekemeyenlerin bulunması. Bu durumda işe garaz ve kin karışacağı doğal olduğundan tedbir bozulur.

3-Bilinmeyen bir şey üzerine düşünüp, erbabından, anlayanlarından sormaksızın tedbir etmek. Bu da kesin olmaktan uzak bir zannı ve bir tahmini ifade eder nitelikte olduğundan ileride tedbirin bozulması kuşkusu belirir. [3]

Tedbir aynı zamanda doğru bir şekilde idare edebilmektir. Nitekim Kur’an- Kerim’de şöyle buyurulur:

“Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı. Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yusuf’a böyle bir tedbir öğrettik, yoksa kralın kanununa göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.”  [4]


 

 



[1] Enfal  sûresi, 8/60.

[2] Nisa sûresi, 4/71.

[3] Tasvir-i Ahlâk, A. Rıfat.

[4] Yusuf sûresi, 12/76.